2 Aralık 2011 Cuma

DENGE

Yalnızca kendimizi ararız aslında. Sözlerin, yüzlerin, gözlerin, gizlerin ardında yalnızca kendimizi arar dururuz. Sözlerin ardındaki gizleri arar, gizlerin anlam kazandığı gözlere bakar ve kendimizi görmeye çalışırız. Söylemeyi en çok istediklerimizi, söylemeyi başarabildiklerimizi veya söyleyemediklerimizi, duyduğumuz sesler, sözcükler ve onların sahipleridir en yakın hissettiklerimiz. Bu yüzdendir kimsenin hiçbir şey bulamadığı ve belki de kimsenin etkilenmediği, görmediği birine, herkesten farklı olarak hissetiğimiz yakınlık, herkesin gördüğünden ötesini görmemiz bundandır. Tıpkı aynaya bakmak gibi yalnızca kendimizi görmek için.
Bütün yüzlerde, bütün gözlerde kendimizi ararız. Zaman zaman hiç bulamayacağımız hissine kapıldığımız olur. Ama yine de ararız. Bazen de bir gün mutlaka o yüzün sahibini bulabileceğimize inanır, bekleriz. Hangi kesesi ağırsa terazinin o tarafa yıkılmaz mı? Diğer kefe yükselir yükselmesine ama, değer mi kazanır yükselerek? Bir tarafın eğilmesi diğerini yüceltir mi? İpine uyum sağlayamayan, onunla bütünleşemeyen bir cambaz düşmeye mahkum değil midir? Eğer bulabilirsek kendi yansımamızı, aynamızı, aynımızı, eş ruhumuzu… İşte o zaman hayatımız değişir. Ne daha aşağıda ne de yukarıda karşımızda görmeye başlarız değerlimizi. Tam karşımızda! İşte o zaman değil düşmek, yalpalamayız bile.
Birileri buna dengini bulmak der. Bense dengeyi bulmak derim.

Öznur HEDİK

0 yorum:

Yorum Gönder

Gri Kelebek sitesinin tüm hakları Öznur HEDİK'e aittir.
İzin alınmadan ve kaynak göstermeden alıntı yapılamaz!


Paylaş!

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites