11 Eylül 2011 Pazar

BÜYÜDÜK VE BAŞIMIZ GÖĞE ERDİ SONUNDA


Çocuk kalmayı becerebilseydik keşke... Anlamsız da olsa gözyaşlarımız; en azından bir işe yarardı... Derlerdi ki: "Sen yeter ki AĞLAMA..." Koşup gelirdi yanımıza o en çok ihtiyaç duyduğumuz. Ve sarardı şefkatli kollarıyla. Gülüşümüz içten; kahkahamız şen olurdu. Kafamız yastığa beş kala dalardık uykuya. Kim bilir; belki mutlu rüyalar bile görürdük. En azından sabah olsun isterdik, gün yeniden başlasın ve sonra yeniden... Oyunlar kurardık; bozup tekrar kurardık ve sonra tekrar. Bir telafisi olurdu mutlaka her şeyin. Bir küser bir barışırdık. Uzun süren küslüklerimiz; mutsuzluklarımız, telaşlarımız; yalnızlıklarımız olmazdı. Ve biz; bir çocuğun damağındaki şeker tadında yaşardık. Ama yaşardık. Ve yaşamaktan hiç yorulmazdık. Keşke ÇOCUK kalabilseydik. Ya da bir çocuk oyunu oynar gibi yaşayabilseydik. Oyunlar kurup, olmadığında bozup; yeniden aynı heyecanla fakat daha özenli  devam edebilseydik. Öncesini ya da sonrasını düşünmeden, kaygısız. KEŞKE çocuk kalmayı başarabilseydik ve büyümek istediğimizde kızanlara hiç bir anlam veremeseydik...

Öznur HEDİK

4 yorum:

Bence bir insan ne kadar iyiyse o oranda çocuktur hâlâ.
Yazınız bana sevdiklerimi çocuk gibi görmem duygusunu kazandırdı.Yüreğinize kaleminize sağlık.

çocuk olmak ve kalabilmek gerçekten çok güzel çünki onlar en saf en temiz duygularla hareket ederler dünyadaki en güzel varlıklardan biridirler sevilmeye layıktırlar ve gönüllerini kazanmak,yüzlerini güldürmek çok kolaydır çünki onların kalpleri sadece sevgiye muhtaçtır.keşke hep çocuk kalabilsek... ayrıca çok güzel yazmışsın ablacım :)

çocukluğun en güzeli içten gülebilmek birde yarının olmasını istemek.

Yorum Gönder

Gri Kelebek sitesinin tüm hakları Öznur HEDİK'e aittir.
İzin alınmadan ve kaynak göstermeden alıntı yapılamaz!


Paylaş!

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites