3 Ekim 2011 Pazartesi

''AŞK'' OLSUN

Aynaya baktığınızda kendinizi her zamankinden daha güzel hissediyorsanız, aynadaki yüze yalnızca kendi gözlerinizle değil, başkalarının gözleriyle de bakıyor ve kendinize aptal aptal gülümsüyorsanız. Gözlerinizdeki ışık içinizi titretiyor hatta kalp atışlarınız hızlanıyorsa, zaman zaman yüz kaslarınızda bir sızı hissedip bunun sürekli gülümsediğiniz için olduğunu fark ettiyseniz, bazen gözleriniz kör, kulaklarınız sağırmış gibi etrafınızda olup bitenleri  görmüyor, duymuyorsanız. Açlığı, susuzluğu hatta yorgunluğu hissetmeyecek kadar uyuştuysanız. Her zamankinden daha dolu yaşadığınız halde, hala eksik bir şeyler varmış gibi hissediyorsanız, o her gün dinlediğiniz şarkılara her zamankinden daha çok kulak kabartıyorsanız ve bu şarkıların aslında çok güzel olduğunu yeni fark ettiyseniz, kendinizi her zamankinden daha güçlü ve mutlu hissediyorsanız; hani dünya yansa umurunuzda olmuyorsa. Daha az uyuduğunuz halde daha zinde hissediyorsanız, içinizden gülmek, şarkı söylemek geliyorsa. Çevrenizdekiler çıldırmış olabileceğinizi düşünüp, seni bir doktora ya da hocaya götürsek diye tekliflerde bulunuyorlarsa. Ki bu durumunuzu başkalarının gözüne sokacak kadar içiniz içinize sığmıyor demektir. Bütün sonuçları, bir sebebe bağlıyorsanız ve bütün sebeplerinizi de tek bir sonuca... Kendi kendinize konuşuyorsanız, ara sıra da olsa nedenini bilmediğiniz fakat daha önce hiç yaşamadığınız, tarifsiz bir korkuya kapılıyor; ve anlam veremediğiniz zaten de veremeyeceğiniz bir şekilde bu korkulardan sıyrılıyorsanız,
âşıksınız demektir. Aşk bir çeşit hastalıksa eğer, geçmiş olmasın size. Hatta iyileşmemek için dua edin. Dua edin kalsın bedeninizde, benliğinizde. Ateşe dokunun hatta ateş olun. Eriyin gerekirse  sürünün hatta ölün. Ne gelecekse AŞK'tan gelsin başınıza.

Öznur HEDİK

SAKLI DENİZ

Bazen hırçın bazen sütliman, asi-uysal bir denizim ben. Evet, başıma buyruğum çoğu zaman ama yine de başımı kaldırıp bakarım semaya. Hangi renge bürünmüşse bulutlar, onun rengini alırım. Ilık da olsam buram buram bahar kokan bir nisan günü, gökyüzü beni çekebilir kendi griliğine. Sanırlar ki buz kaplamış içimi. Oysa ki sıcacıktır kalbim, bilmezler. Şubat gelir, donar ruhum. Ah! O yalancı bahar. Işıl ışıl olur bulutlar; masmavi sıcacık neşeli. Hemen boyayıverir beni kendi rengine, gözlerim güler. Oysa ki bilmezler, üşür yüreğim. Bu yüzdendir isyanım zaman zaman. Deli deli dalgalanışım bundandır. Ne beklerler ki başka? Hangi suretle bakarlarsa bana onun yansıması gördükleri. Bir berrak suyum yalnızca. Bana bakmak, kendini görmektir. Öyle bir bakış yetmez beni görmeye. Dedim ya, o sadece kendi yansımalarıdır. Beni görmek demek: Ufkumu, ruhumu görmek demektir. Bir dalgıç gibi inerek ruhuma, anlamaktır her köşesini. Görmektir bütün renklerimi. Griye boyamışken gökyüzü bedenimi; Benliğimdeki maviyi bilmektir. Irmak olup akmaktır ruhuma.
Asi-uysal bir denizim işte. Kabahat bende değil ki, yüzmeyi bilmeyende...

Öznur HEDİK

YAZIK ETME

Söyleyemediklerim kalır yüreğimde.
Konuşmak isterim,
Kelimeler düğümlenir boğazımda.
Sakinmiş gibi görünürüm ama
Fırtınalar kopar yüreğimde.
Kalbim avaz avaz bağırırken,
Tek kelime çıkmaz dudaklarımdan.
Sessiz, kıpırtısız, nefessiz ağlar içim; 

Gözlerim tepkisiz.
Kalbim kanar, tükenir, yanar,
Tütmez.
Gitme! ''Gitme kal'' diyemem.
Öylece bakarım ardından.
Eğer gidersen söner güneşim,
Hapsolurum karanlığa,
Üşürüm,
Hem karanlıktan korkarım ben.
Diyemem.
Gitme! ''Kal'' diyemem.
Gidersen biter baharım. 
Hem kış ürkütür beni,
Üşürüm.

''Kal'' diyemem.
Adın aydınlık, adın bahar, adın AŞK.
"GİTME KAL!" DİYEMEM.
Yazık olur...

Öznur HEDİK

Gri Kelebek sitesinin tüm hakları Öznur HEDİK'e aittir.
İzin alınmadan ve kaynak göstermeden alıntı yapılamaz!


Paylaş!

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites