Bazen dağ başlarında açarlar. Uzakta, yüksekte, en tepede. Özensiz, düzensiz ama kendine has güzelliği ve mis kokusuyla, kendiliğinden. Bazen de emek ister, ilgi ister, şefkat ister. Pencerenizin önünde, sıcağınızda, yakınınızda olmasına rağmen, öyle kendiliğinden yeşerip büyüyemez, uğraş ister.
O kadar çok sebebiniz vardır ki bazen mutlu olmak için; bir kelebek misali uçup, birinden diğerine dokunursunuz çiçeklerin. Bazen de sebebiniz olmasa dahi baharı beklemez mutluluk. Kışın ortasında açan kardelen çiçekleri gibi hayatınıza sokuluverir. Mucize gibi. Rengine kokusuna anlamlar yüklersiniz. İşte bu anlamlardır mutluluktan payınıza düşen.
Her gün biraz daha büyüsün diyedir emekleriniz. Suyunda, toprağında, güneşinde saklıdır mucizeler. Baktıkça, besledikçe daha da görkemli hale gelir. Ona ne kadar yaklaşırsanız; o kadar benliğinize işler. Kök salar; büyür. En güzelleri de verimli topraklarda açar kuşkusuz. Ona en çok şeyi verende, en çok isteyende. Biz onu büyütecek toprağız aslında. Biliyorum ki: eğer toprağı taze tutmayı başarabilirsek dünya çiçek bahçesine döner.
0 yorum:
Yorum Gönder