5 Aralık 2011 Pazartesi

ÇÜNKÜ

Bana bakıyorsun. Beni görmek istiyorsun. Öyle bakmak ki sakladığım "BENİ" görebilecek kadar. Benden öte beni anlayacak kadar. Seni seviyorum çünkü beni dinliyorsun hem de bütün ruhunla. Söyleyemediklerimi bile duyacak kadar. Beni anlıyorsun; söylediğimden çok daha fazlasını. Seni seviyorum çünkü benimle konuşuyorsun, anlatıyorsun, anlaşılıyorsun. Seni seviyorum çünkü bana önemli olduğumu hissettiriyor, saygı duyuyor, sahipleniyorsun. Ne fazla ne az; saydığın kadar seviyor, sevdiğin kadar sayıyorsun. Seni seviyorum çünkü istediğin gibi değil, beklediğim gibi davranmaya özen gösteriyorsun. Seni seviyorum çünkü hep güzel...

MANTIKZEDE EĞRİLİKPERESTLERE

Aşkla yapılmayan evliliklere "MANTIK EĞRİLİĞİ" denir. Sorunsuz, fabrikasyon evlilikler. Tıkır tıkır işleyen bir fabrika gibi. Herkes görevini bilir ve yapar. Evlilik kurumu fabrikaya, eşler birbiriyle uyum içinde çalışan ve yalnızca kendi görevlerini yerine getiren makinelere ve çocuklar da üretilen ürünlere benzer. Sorunsuz, mükemmel işleyen bir sistem ama ruhsuz, duygusuz... Ama ortada bir gerçek var: AŞK GERÇEĞİ Bu sahneye yakıştıramayız kendimizi. Bu rolü oynarız beğenmesek de istemesek de. Ezberlenmiş repliklere döner sözlerimiz. Birileri yazar birileri yönetir bizi. Geçip karşımıza seyerederler. Alkışladıkları da olur zaman zaman. Neticede...

3 Aralık 2011 Cumartesi

CAN RENGİ ÖMÜR YEŞİLİ

Renklere gizledim bütün değerlerimi. Beyaza, bir çocuğun;  Küçük, masum ellerini Ve o çok sevdiğim papatyaları, Biraz onurumu, biraz gururumu, Bir tutam da umudumu. Maviye sakladım gökyüzümün aydınlığını, Bulutlanmasın yarınlarım diye. Denizlerimi sakladım; Serin, deli ve dalgalı... Yaşamak gibi! Biraz sarı, biraz kırmızı, biraz da kahverengi Bütün renklerin çalınabilir belki Ama hapsolmam karanlığa... Çünkü, yeşile sakladım en değerlimi... GÖZLERİNİ!!! (En Değerlime) Öznur HE...

2 Aralık 2011 Cuma

DENGE

Yalnızca kendimizi ararız aslında. Sözlerin, yüzlerin, gözlerin, gizlerin ardında yalnızca kendimizi arar dururuz. Sözlerin ardındaki gizleri arar, gizlerin anlam kazandığı gözlere bakar ve kendimizi görmeye çalışırız. Söylemeyi en çok istediklerimizi, söylemeyi başarabildiklerimizi veya söyleyemediklerimizi, duyduğumuz sesler, sözcükler ve onların sahipleridir en yakın hissettiklerimiz. Bu yüzdendir kimsenin hiçbir şey bulamadığı ve belki de kimsenin etkilenmediği, görmediği birine, herkesten farklı olarak hissetiğimiz yakınlık, herkesin gördüğünden ötesini görmemiz bundandır. Tıpkı aynaya bakmak gibi yalnızca kendimizi görmek için. Bütün...

Page 1 of 13123Next
Gri Kelebek sitesinin tüm hakları Öznur HEDİK'e aittir.
İzin alınmadan ve kaynak göstermeden alıntı yapılamaz!


Paylaş!

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites