Siyahlarımı beyaza boyarken,
Grileri buldum.
Sonra sen çıkageldin,
Grinin solgun yüzüne.
Ne kül rengi umutsuzluklar kaldı,
Ne duman...
Mavilerim, yeşillerim, sarılarım var artık.
Sen varsın.
Umutlar doğurdum, büyütüyorum,
Aydınlıklar içinde.
Ne güzel yaşadık baharımızı sonbaharda.
Yağmurlara inat damlalarda bulduk aşkı,
Yağmurun sesinde.
Hiç üşümedi ellerimiz.
Erguvanın yalnızlığına inat,
Kuruyan yaprakların,
Rüzgarla savrulma çaresizliğine inat.
Bir arada, sıcacık,
Kahve kokusu, yağmur buğusu,
Sen ve sonbaharın renkleri,
Sarı, yeşil, kahverengi yollar,
Bitmesin diye yalvardığım.
Sesinde, nefesinde, kokunda,
Yıllar da geçer mi yollar gibi?
Çınar ağaçlarının sabrı gibi,
Bekler mi aşk bizi?
Savrulmadan, kaybolmadan...
Grileri buldum.
Sonra sen çıkageldin,
Grinin solgun yüzüne.
Ne kül rengi umutsuzluklar kaldı,
Ne duman...
Mavilerim, yeşillerim, sarılarım var artık.
Sen varsın.
Umutlar doğurdum, büyütüyorum,
Aydınlıklar içinde.
Ne güzel yaşadık baharımızı sonbaharda.
Yağmurlara inat damlalarda bulduk aşkı,
Yağmurun sesinde.
Hiç üşümedi ellerimiz.
Erguvanın yalnızlığına inat,
Kuruyan yaprakların,
Rüzgarla savrulma çaresizliğine inat.
Bir arada, sıcacık,
Kahve kokusu, yağmur buğusu,
Sen ve sonbaharın renkleri,
Sarı, yeşil, kahverengi yollar,
Bitmesin diye yalvardığım.
Sesinde, nefesinde, kokunda,
Yıllar da geçer mi yollar gibi?
Çınar ağaçlarının sabrı gibi,
Bekler mi aşk bizi?
Savrulmadan, kaybolmadan...