İnsanın doğayla olan özdeşliği hep dikkatimi çekmiştir.Kimini rüzgarlar anlatır, meltemi de var poyrazı da.Kimini kar, yağmur fırtına belki...Kimi toprağa benzer,kimi denize.Okyanus olanlarımız bile vardır.Kimimiz çakıl taşları kimimiz yaprak,kimimiz bulut ve belki de bir yağmur damlası... Kimimiz yıldızlara, kimimiz bir ağacın kovuğuna, kimimiz bir karıncanın yuvasına gizler kendini... Hepimizin hayatında bir kaç yıldızı ve mutlaka bir güneşi olmuştur.Ve sen o kadar çoksun ki; okyanus desem eksik kalır gönlünün derinliğini, zenginliğini, enginliğini anlatmaya. Güneş bile geceye teslim eder kendini.Seni bir şeyle anlatmak aptallıktır.Sen o kadar çoksun ki...Bazen denizlere benziyorsun; asil, mavi...Bazen asi akarsulara, sellere hatta...Toprak, su, ateş, hava. Her şey sende gizli.Temmuzda gölge, şubatta ateş gibi.Nefes gibi...Fakat en çok bir ağaca benziyorsun.Köklü bir çınar ağacına. Yağmurlar, rüzgarlar tanıyorsun.Toprakla arkadaş, yıldızlarla sırdaş olmuşluğun var. Kimseler bilmez, anlayamaz seni benim kadar. Bilirim ki ulu bir çınar ağacının kalbi köklerinde gizlidir.Varsın dökülsün yaprakları, kırılsın dalları... Yeniden yeşerir.Yediverenlerin azmini, kardelenlerin umudunu taşıyorsun kalbinde.Doğanın en güzel renklerini, kokularını barındırıyorsun.Yazın sıcağını, baharın neşesini saçıyorsun. Sen kainatta herhangi bir şey değil, kainatın kendisisin. Sen cansın. İyi ki varsın...